Emperyalist dünya sistemi, derin bir paylaşım krizi içindeler

Yusuf Köse, Türkiye, 

Contribution to the United Front webinar on 30.7.2023

Birleşik Cephe Dünya Kongresi Hazırlıklarını Selamlıyorum. Emperyalist Savaşa Karşı Birleşik Cephe Kongresinin gerçekleşmesi, uluslararası işçi sınıfı ve düünya halkları için önemli bir adım olacaktır. Bu adımı daha da güçlendirmeliyiz. Bu konuda öncü çabaları nedenyile Birleşik Cephe Eş Başkanı Monika Gärtner-Engel Yoldaşa teşekkür ediyorum. Ve bütün delegeleri selamlıyorum.

Emperyalist dünya sistemi, derin bir paylaşım krizi içindeler. Emperyalistler arasındaki çelişkinin keskinleşmesiyle yeni bir paylaşım savaşının hazırlıkları hızla devam etmektedir. Yoğun bir silahlanmanın yanında, atom savaşına da hazırlanıyorlar. Bu nedenle, dünya halkları, hiç olmadığı kadar büyük bir tehlike altındadır. Bir tarafta 3. eperyalist savaş hazırlığı ve bir tarafta ise doğanın ekolojik dengesinin bozulmasıyla insanlığın varlık-yokluk tehditi altında kaldığı bir gerçekle karşı karşıyayız.

Bütün bu olgular kapitalist sistemin artık sürdürülemez oluşunu ve bir an önce yıkılması ve tarihin çöplüğüne atılması ve sosyalizmin dünya zaferinin kesinleşmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Yeni bir emperyalist ülke olan Türkiye'nin dış yatırımlarına kısaca değinmek istiyorum. Çünkü yeni emperyalist ülkelerin ortaya çıkışı, emperyalist sistem içindeki çelişmeleri ve kutuplaşmaları artırıcı bir rol oynamaktadır.

Öncelikle yeni emperyalist ülkelerin varlığını analiz eden ve bu konuda öncü bir rol oynayan Stefan Engel yoldaşa selmalarımı iletmek istiyorum.

Türkiye özellikle 2011 yılında itibaren bölgede işgalci faaliyetlerde bulunan bir ülke. Özellikle Suriye ve Güney Kürdistan'da işgalci bir emperyalst ülke. Elbette, Türk devletinin askeri işgalciliği onun doğrudan Uluslar arası yatırımlarıyla bir ilişkisi var. O salt askeri bir işgalci ülke değil, aynı zamanda Uluslar arası alanda doğrudan sermaye yatırımı yapan onlarca yayılmacı tekelle sahiptir.

UNCTAD 2023 raporuna göre, 2022 yılında Türkiye'ye doğrudan dış yardım 12 milyar US dolar iken, Türkiye'nin aynı yıl içinde 4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece Türkiye'nin toplam dış yatırımı (FDI outward stock) 56,6 milyar doları geçmiştir.

Türkiye'nin en fazla yatırımı yaklaşık 43 milyar dolar ile Avrupa ülkleleri başı çekerken, 2. sırayı Asya ve 3. sırayı Kuzey Amerika ve 4. sırayı Afrika ülkeleri almaktadır. Türkiye Merkez Bankası verilerine göre Türk tekellerinin en az 115 ülkede sermaye yatırımları vardır.

Sadece 2023 Ocak-Mayıs arası beş ay içinde Türk tekellerinin doğrudan yurt dışı sermaye yatırımlarının tutarı, geçen yılın aynı dönemlerine göre %24,5 artışla yaklaşık 3 milyar US dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye son yıllarda Afrika ülkeleriyle ilişkilerini daha da geliştirdi ve ciddi sermaye yatırmları yaptı. Ayrıca yoğun olarak askeri silahlar satışının yanında ikili askeri ilişkilerinin de geliştirmektedir. En az üç Afrika ülkeisnde askeri üsleri vardır.

Kapitalizmin derinlemesine ve enlemesine gelişmesi ve bunun sonucu olarak üretimin uluslararasılaşmasıyla, yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkmaya devam ediyor. Bu somut gerçeği görmeli ve strateji ve taktiklerimizi bu somut yeni gelişmeleri dikkate alarak geliştirmeliyiz.