ICOR Afrika Konferansı Kararı

Afrika’daki askeri darbe dalgasına ilişkin kararı

ICOR, 

ICOR-Afrika Kıta Konferansı gerçekleşti. ICOR-Afrika üyesi devrimci parti veörgütler bu konferansta sadece çeşitli emperyalist kutuplara bağlı şirketlerin Afrika’nın doğal kaynakları üzerindeki boğucu hâkimiyetini değil, aynı zamanda Sahel’de,özellikle Burkina Faso, Mali, Gine Conakry, Nijer ve son olarak Gabon’da yaşanan darbe dalgasını ve savaş risklerini de tartıştılar.

ICOR-Afrika Kıta Konferansı, uluslararası emperyalizmin,özellikle de altın ve uranyum, petrol, manganez, bakır, gaz vb. doğal kaynaklarını sömürmek için Sahel devletlerini boyun eğdirme anlaşmaları yoluyla kontrol etmeye devam eden Fransız emperyalizminin hain rolünüen güçlü ifadelerle kınamaktadır.

Bu aşırı sömürü durumu, Afrika’da, özellikle de yoksulluk oranı çok yüksek olan BatıAfrika ülkelerinde yeni sömürgeciliğin krizini derinleştirmektedir. Bu ülkelerde bulunan tüm değerli zenginliklere rağmen, Fransa’nın 1960’lardan beri kurduğu yağmacı sistem sadece Batı Afrika devletlerinin kalkınmasını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda Fransız emperyalizmi ve uluslararası finans sermayesi için de süper kâr kaynağı oluşturuyor.

Bu yeni sömürgeci kriz ortamında, Afrika’da ve başka yerlerde bazı çevrelerde“Bamako, Ouagadougou ve Niamey sokaklarında sevinçve coşku duygusunu” tetikleyen bir darbe dalgası yaşandı. Oysa durum tam tersidir! ICOR-Afrika’da birleşen devrimci demokratlar ve komünistler için bu askeri darbe dalgası Afrika halklarının kurtuluşu için bir faktör olarak görülemez. Basit bir nedendenötürüAfrika’daki darbe devletleri her zaman sınırlarını ve zayıflıklarını göstermişlerdir. Bu askeri darbeleri gerçekleştirenlerin, uluslararası finans kapitalin,özellikle de Fransız finans kapitalinin ekonomik temelini ve her şeydenönce çıkarlarını tehlikeye atabilecek herhangi bir karar almamış olmaları dikkat çekicidir.

Yeni sömürge orduları, doğalarıgereği, doğal kaynakları kontrol eden çeşitli emperyalist kutuplar ve çok uluslu şirketlerle bağlantılıolan egemen sınıfın araçlarıdır. Dahası, bu yeni sömürge orduları sendikal hareketi ve halk mücadelelerini bastırmak için kurulmuştur. Kuşkusuz Afrika halklarını ve işçi sınıfını emperyalizmin kötülüklerinden kurtaramazlar. Kısacası, Afrika’daki yeni sömürge orduları, revizyonistlerin bizi inandırmak istediği gibi tarafsız değildir. Onlar küçük burjuvazinin ve uluslararası emperyalizmin üst kademelerini temsil etmektedirler.

Bunlar küçük burjuvazinin üst kademelerini, ticaret burjuvazisini ve uluslararası finans kapitalle ittifak hâlindeki kompradorları temsil etmektedir.

Bu nedenle ICOR-Afrika, Afrika’nın mücadele eden halklarını,özellikle de işçi sınıfını, kadınları ve gençleri, yeni sömürgeciliğin her türüne karşı şiddetli bir direniş gösterebilmek için bu darbe devletleriyle ilgili tüm yanılsamalardan uzak durmaya çağırmaktadır. Bu direniş sadece eski emperyalist soyguncu ülkelere karşı olmamalıdır: Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD gibi eski emperyalist soyguncu ülkelere karşı değil, aynı zamanda Rusya, Çin gibi yeniemperyalist kutuplara ve Türkiye gibi emperyalist niyetleri olan ülkelere karşı da olmalıdır. Bütün bunlar emperyalist güçler arasındaki şiddetli rekabeti doğrulamaktadır. Afrika’nın mücadele eden halklarının artık yeni efendilere ihtiyacı olmadığı inkâr edilemez; kendi kurtuluşları için savaşmaya kararlılar, kendi kurtuluşlarının yazarları ve aktörleri olarak kalmak istiyorlar.

Bu koşullar altında, Sahel’in ezilen halklarının, sınıf çıkarlarını temsil edebilecek ve bu ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesinde onlaraönderlik edebilecek demokratik, anti-emperyalist ve komünist örgütlerin ortaya çıkmasına ihtiyaç duyduklarına artık şüphe yok.

ICOR-Afrika Kıta Konferansı, Avrupa, Asya ve Latin Amerika’daki demokratik ve anti-emperyalistörgütlerle birlikte:

Afrika ülkelerinin gelişimini engelleyen ve prangalayan çeşitli sömürgecilik anlaşmalarını kınayın!

Afrika kıtasındaki çeşitli emperyalist kutupların ordularına ait tüm askeri üslerin derhal kapatılmasını talep edin!

Sahel’de ve Afrika’da mücadele eden halkları çeşitli emperyalist güçlere karşı boyun eğmeyen kurtuluş mücadelesini sürdürmeye çağırın.