Sudan Hakkında Karar
Rakip silahlı gruplar arasındaki çatışmaların başlamasından bir yıl sonra, Sudan hâlâ yaklaşık 15.000 kişinin hayatına mal olan ve sekiz milyon sivilin ülkeden kaçmasına, 25 milyon insanın acil yardıma ihtiyaç duymasına ve daha da kötüleşmesi muhtemel bir kıtlığa yol açan yıkıcı bir savaşın içinde.
Despotizme, emperyalizme ve yeni sömürgeciliğe karşı ayaklanan bir halk, katliamlara, cinayetlere, açlığa ve kadınlara tecavüze maruz kalarak kendi ülkesinden sürülmektedir.
Aralık 2018’de cesur ve kahraman Sudan halkı gerici otoriter ve komprador rejime karşı ayaklandı ve halkını yoksullaştıran, kaynaklarını satan ve ülkede savaşlara, hastalıklara ve salgınlara neden olan ve ülkeyi emperyalist çıkarlar yararına bölen Ömer El Beşir liderliğindeki Müslüman Kardeşler’in yönetimine son verdi.
25 Ekim 2021’de gerici askeri cunta Sudan’da askeri bir darbe düzenledi. Egemenlik Konseyi’ni ve hükümeti feshetti ve olağanüstü hâl ilan etti. Ordu, Başbakan Abdullah Hamdok’u ve Aralık 2018’deki halk devriminden bu yana ordu ile işbirliği içinde hükümeti yöneten birçok bakanı ve sivil siyasi lideri tutukladı. Devrim sona ermişti. Ancak bu hükümet değişikliği güç dengesini temelden değiştirmemişti.
Askeri darbe karşısında cesur Sudan halkıolağanüstü bir mücadele ruhu sergiledi. Devrimcilerinönderliğinde sokaklara dökülerek sivil itaatsizlik ve genel oturma eylemi ilan ettiler. Ordu, halk ayaklanmasına ateş ve baskıyla karşılık vererek 35’ten fazla kişiyiöldürdü.
Askeri darbeden bir buçuk yıl sonra iki rakip grup arasında iç savaş patlak verdi.
15 Nisan 2023’te başta başkent Hartum ve Darfur olmak üzere ülke genelinde çatışmalar patlak verdi. Çatışmalar, FSR [Hızlı Destek Kuvvetleri –ÇN] hızlı destek güçlerinin hükümetin kilit noktalarına saldırılar düzenlemesi ve iktidarı ele geçirmeye çalışmasıyla başladı. Hartum da dâhil olmak üzere Sudan genelinde hava saldırıları, topçu ateşi ve ağır silah sesleri duyuldu. RSF lideri Mohamed Hamdan Dogolo, çoğu hükümet bölgesinin kontrolünü ele geçirdiğini iddia etse de lider Abdel Fattah al-Burhan hepsinin kontrolünü ele geçirdiğini iddia ediyor.
Bu iç savaş, Sudan’ı vuran diğer savaşlar gibi, iki gerici emperyalizm yanlısı blok arasındaki gerici bir savaştır; Sudan’ı sömürmeye ve yağmalamaya devam etmek, maden ürünleri bakımından zengin bu büyük ülkede yeni bir bölünmeyi kışkırtmak ve Sudan halkının ezilen sınıflarının devrimci emellerine son vermek için rakip emperyalist güçler tarafından itilen, körüklenen ve finanse edilen bir savaştır.
Bu iç savaşın arkasında emperyalizm vardır ve savaş tohumlarını eken ve savaşan rakip tarafları finanse eden emperyalist güçler ve onların komprador ajanlarıdır.
ICOR-Afrika Konferansı’nda Sudan’daki duruma ilişkin kapsamlı bir tartışmanın ardından yukarıda belirtilen tüm kararlar alınmıştır:
Rakip emperyalist güçler tarafından beslenen, finanse edilen ve onların suçlu ajanları tarafından işlenen Sudan’daki gerici ve haksız iç savaşı kesin bir dille reddeder ve kınar.
Bu savaşı, Afrika’ya veözellikle Sudan’a karşı on yıllardır devam eden ve dahaönce Sudan’ın bölünmesine yol açan ve şimdi de Sudan’ı zayıflatmak ve kahraman Sudan halkının devrimciözlemlerini engellemek için yeni bir bölünmeye hazırlanan emperyalist saldırıların bir parçası olarak görür.
Bu gerici savaşa derhâl son verilmesi çağrısında bulunur ve Afrika’daki ve tüm dünyadaki tüm devrimci ve ilerici güçlere Sudan’ın ezilen halkıyla dayanışma hareketiörgütlemeleri için çağrıda bulunur.
Sudan halkıyla ve Sudan’da barış, ilerleme ve sosyalizm için mücadele eden ilerici güçler ve devrimciörgütlerle tam dayanışma içinde olduğunu ifade eder.
En iyi müttefikler devrimciler, onların partileri ve dünyanın işçileri ve kitleleridir. ICOR-Afrika, ICOR’daki devrimci ve komünistler, uluslararası dayanışmanın ilerici güçleri ve emperyalizmin devrimci aşılması olarak memnuniyetle karşılar.